Sosyal Ticaret

0
840

En yakın arkadaşınızın çantasının hangi marka olduğu sizin satın alma kararınızı etkiler mi? Peki, en beğendiğiniz oyuncu ya da şarkıcının giydiği son kazağı nereden aldığı? Sosyal satın alma ve ticaret sosyal medyanın da gücüyle birleşti ve şimdi eskisinden çok daha güçlü.

 Google ve IAB işbirliği ile hazırlanan bir çalışma, internetten alışveriş yapmayan insanların bile tüm ürün araştırmalarını yine de internetten yaptığını gösteriyor. İnsanlar ürünlerin bilgilerini internetten araştırıyor, sosyal medya üzerinden tarıyor, arkadaşlarına danışıyor ve ondan sonra alışveriş yapıyor. Bugün bir ürün hakkında yorum almak istiyorsak bunu arama motoruna sormak yerine artık Facebook üzerinden doğrudan arkadaşlarımıza danışarak onlardan fikir ediniyoruz.  İnternetteki çeşitli forumlarda hiç tanımadığınız, bilmediğiniz insanların yorumlarını okumak yerine, kendi Facebook sayfamızdan “Arkadaşlar, x marka laptop satın alacağım, aranızda kullanan alan var mı ne diyorsunuz?” şeklinde bir paylaşımda bulunmayı tercih ediyoruz.  Sosyal ağlar bizi tüm tanıdıklarımız ile bir araya getiriyor ve birbirimizden etkilenmemize yol açıyor.

Gelin şimdi bu gerçekleri biraz da istatistiklerle destekleyelim. Google ve IAB’ın internetten alışveriş yapmayanlar hakkındaki verileri çok ilgi çekici. Bu verilere göre dünya genelinde uçak, tatil, tur, iş gezisi ve bilgisayar programını sokaktaki fiziki dükkanlardan satın alan her 100 kişiden 85 tanesi ön araştırmasını gene de internet üzerinden yapıyor ve tanıdıklarının fikirlerine sosyal ağları üzerinden başvuruyor.  Aynı şekilde araba, cep telefonu ve bilgisayar alanların %70’i, sinema ve konser bileti satın alanların %60’ı ve kişisel bakım ürünleri, mobilya, ev dekorasyonu, spor ekipmanları ve kitap satın alanların %55’i araştırmasını internetten yapıyor ve genellikle sosyal medyadaki arkadaşlarının yorumlarını alıyor.  Türkiye’de ise 35 Milyon internet kullanıcısının %80’i ürünü satın almadan evvel araştırmasını internetten yürütüyor. Yani satın alma internetten olsun olmasın, tüm araştırmalar internetten ve sosyal ağlar üzerinden yürüyor.
Türkiye 32,786,760 hesap ile dünyada en fazla Facebook kullanıcısına sahip 7. ülke statüsünde.  Sosyal medya alanındaki başarılı çalışmaları ile öne çıkan Monitera’nın araştırmasına göre Twitter’da 9.6 Milyon hesaba sahibiz.  Farklı kaynaklara göre bu bizi dünya sıralamasında ilk 10 Tweet’er ülkesi içerisine sokuyor. Dolayısı ile Türkiye sosyal ağları yoğun biçimde kullanıyor. İnternetten ise alışveriş yapanımız da yapmayanımız da araştırmasını her hâlükârda yine de internetten yapıyor ve bu esnada yoğun olarak sosyal medyadaki çevresinden ve onların yorumlarından etkileniyor. Ticaretin ve satın almanın sosyalleşme hızı ve kapasitesi dijitalin gücüyle birleşti ve müthiş bir ivme kazandı.  Şimdi gelin ticaretin bu değişime nasıl ayak uydurduğunu başarılı iş örnekleri üzerinden birlikte inceleyelim.

Open Sky İle Tanışın!
Amerika’da kurulan www.opensky.com farklı sektörlerden ünlüleri, onların takipçilerini, çeşitli ürünleri ve bunları satan mağazaları bir araya getirmiş bir e-ticaret portalı. Burada birçok farklı kategoride satışa sunulmuş olan ürün ve bunları satan onlarca mağaza mevcut. Ünlü modeller, oyuncular ve toplumu etkileyen kişiler de buradaki ürünleri kullanarak onlar hakkında yorumlarda bulunuyor, ürünleri kullanırken çektikleri videoları takipçileri ile buradan paylaşıyor ve ürünlerin satışlarına destek oluyorlar. Diğer taraftan onların takipçisi olan kişiler ilgili ürünlerin altına yorumlarını bırakıyor, bazı ürünleri beğeniyor, bazıları hakkında olumsuz geri bildirimlerde bulunuyor ve kendi sosyal ağlarından bu ürünleri çevreleri ile de paylaşıyorlar. Ürünleri tanıtan ünlüler gerçekleşen tüm satışlardan pay alıyorlar. Takipçiler ünlülerin neyi-nereden aldığını öğrenerek onlar gibi yaşama fırsatını yakalıyorlar. Mağazalar ürünlerini daha az fiyat rekabeti baskısıyla satabiliyorlar. Ve satın alanlar da aldıkları ürünleri sosyal hesaplarından dünya âleme ilan ederek kendilerini özel hissediyorlar. Tabi bu arada bu portalın sahibi de paraya para demiyor. Genellikle çocuk sahibi olmayan, üniversite mezunu, yılda 30.000 ABD dolarının üzerinde kazanan bayan kullanıcılar tarafından kullanılan site dünyadaki 30 milyon web sitesi arasında 23 bininci sırada yer alıyor.

Gel gelelim sizin işinize.  Ürünlerinizi ister internet siteniz üzerinden satın ister fiziki mağazanızdan, müşterilerinizin büyük bölümü sizi her hâlükârda online olarak araştırıyor. Potansiyel müşterileriniz sosyal medya üzerinden diğer müşterilerinizi buluyor, kendi arkadaşlarına yöneliyor, onların yorumlarını alıyor ve onların kararlarından etkilenerek kendi satın alma kararlarını veriyorlar. Dolayısı ile işinizi sosyal medya ile iyi entegre edebilmeniz, sektörünüzdeki kanaat önderlerini yanınıza çekebilmeniz, müşterilerinizi sosyal ağlarda toparlayabilmeniz ve bu grupları konuşturabilmeniz son derece kritik. Unutmayın, internette fiyat rekabeti yüksek olabilir ama bir kişi sırf bir arkadaşı x bir markayı tavsiye ettiği için ya da beğendiği bir ünlünün o markayı kullanmasından mütevellit her zaman o ürüne daha fazla bedel ödemeye hazır olabilir.

Kellogs’un “Tweet Dükkanı”
Bir başka örnek ise Kellogs tarafından Londra’da açılan ve markanın diyet ürünlerini satan “Tweet Dükkanı”.  Bu dükkanda para geçmiyor. Buradan herhangi bir şey satın almanın tek yolu ürünle ilgili bir tweet atmaktan geçiyor. Attığınız tweet karşılığında dükkandan bedava ürün alarak çıkabiliyorsunuz. Eğer aranızda bu Eylül ayına kadar Londra’ya gidecek olanlar varsa Kellogs’un Tweet dükkanına uğramadan geçmesin. Bu örnekte de markaların müşterilerinin sosyal çevrelerine kendilerini duyurabilmeleri ve ürünlerini sosyal ticarete konu edebilmeleri için nasıl uğraşı verdiklerini görüyoruz.

Tavsiyeler;
Sosyal medyanın gücüyle birlikte artık ön planda olan markanız değil. Ön planda olan onun hakkında görüş bildiren tanıdıklarınız ve kanaat önderleri. Ürünlerinize inanan müşterilerinizi tespit edin, toplum üzerinde etkili (çok meşhur olması gerekmiyor) kanaat önderlerini bulun,  bedava ürünler ve hediyeler vererek çevresi geniş bir kısım müşterinizi üstün düzeyde mutlu ederek kendi marka elçilerinizi oluşturun ve tüm bu çevrelere sosyal medyanın gücüyle ulaşın ve onların sizin ürünleriniz hakkındaki yorumlarını paylaşmalarını sağlayın. Eğer bir e-ticaret sitesiniz varsa mutlaka kullanıcılarınızın sitenize Facebook hesapları ile bağlanmalarına da imkân tanıyın. Bu sizin onların çevrelerine ulaşmanızı da sağlayacak. Sonuçta ne yapın edin, işinizi sosyalleştirin…